Résumé :
|
Sanat tarihi için önemi büyük iki kavramla karşılaştık: yoksunluk ve fark. Bu iki kavram üzerine bazı önermelerde bulunmak istiyorum. Yoksunluk, Freud’un adını koyduğu fakat kökenleri çok daha öncelerinin sosyal düzenlerinde yatan tanımına göre arzunun temelinde, onu şekillerinden ve yöneten duygu durumudur. Whitney Davis, Winckelmann’ın kendinden önceki bir dönemin koşullarına duyduğu yoksunluktan (Antik Yunan homoerotizmi) yola çıkarak, bir kişiyi sanat tarihi yazmaya iten mistik gücün bu arzu mekanizması olduğunu söylüyor. Fark ise, bu yoksunluğu yapılandıran bir kuvvet olarak düşünülebilir. Zamanın ileri akışı fark doğurduğuna göre, geride kalana yönelik bir yoksunluktan söz edebiliriz. Bu ise asla karşılanamayacak bir arzu doğurur, zira arzu nesnesi geçmişte kalmıştır. Davis’e göre, Winckelmann’ı tarih oluşturmaya iten duygu, bu yoksunluktan doğan arzu yapısıdır.
|