Résumé :
|
Şiir, Heidegger için kutsalın yoksunluğudur. Tanrıların uzaklığı ya da yakınlığı değildir, yalnızca onu biçimlendirendir. O, açıkça tanrısal, gizemli, söylenmeyen ve yoksun olunanın sesi, müziği, anlatısıdır. Şiir, söylenemeyeni dünyaya getiren bir söylemedir. Dil, onda kendini söyleme (sagen) ve adlandırma, ad verme (nehnen) olarak açar. Bu, dilin en kökensel biçimidir. Söyleme, yeryüzü ve dünya, physis ile tekhne arasındaki gerilimdir. Bu nedenledir ki şiirin düşünmeye, düşünmenin de şiire gereksinimi vardır.
|