Résumé :
|
Vasat kelimesinin toplumsal anlamda zamanın donmuş ve akıp giden bir ifadesi olarak kullanılması sadece ferdî değil aynı zamanda içtimaî bir şeyden de neşet ediyor. Muktedirin olduğu yerde de kelimeler oradan, toplumsal hiyerarşinin bir alanından dolaşıma girer çoğunlukla. Ya da iktidarın politika ve söylemleri en iyi şekilde bir kelimeyle tarif edilebilir. Uzunca bir zamandır Türkiye’de vasatlığın üretildiğini ifade etmek üzere “vasatlık endüstrisi” diyorum; vasatlığın kendiliğinden yükselen bir kültür ve toplumun olağan hali olmadığını da anlatmış oluyorum böylelikle. Tıpkı Adorno ve Horkheimer’ın kitle kültürü yerine kültür endüstrisi kavramını yeğlemelerinde olduğu gibi (2007: 109). Vasatlık endüstrisi, sadece sanat ve edebiyat alanında değil politika ve gündelik hayatın bizatihi içinden üretilip dolaşıma sokuluyor, farklı veya radikal olan neyse onun önüne geçiyor ve her alanda izleri görülebiliyor.
|