Résumé :
|
Bizim toplumumuz da işte böyle bir süreçten geçiyor. Sosyal medyaya baktığımızda muhtelif sözlü şiddet biçimlerinin yanı sıra bir de etik ile toplumsal ahlakın çatıştığı bir şiddet sahnesiyle karşılaşıyoruz. Sosyal medya insanların birbirini etkilemek suretiyle toplumsal dönüşüm meydana getirmeye çabaladıkları bir ortam. Nasıl yaşamalı, nasıl davranmalı, nasıl hissetmeli? Sanki bu sorulara eleştirel bir etkileşim içerisinde bulunarak birlikte karar verebileceğiz; bireyleri değiştirerek toplumsal bir değişim meydana getirebileceğiz sosyal medyada. Adeta kamusal alan diye bir şey hâlâ varmış gibi bir yanılsamaya kapılabilir insan... Sokağa çıkmaya izin verilmeyen, hükümetin uyguladığı politikalara karşı basın açıklaması yapmanın bile mesele olduğu bir siyasi ortamda, aktivizm de ister istemez ağırlıklı olarak sosyal medya aktivizmi haline geliyor ki, en güvenli etkinlik de kendisine en yakın muhalif kanattaki müttefiklere saldırmak oluyor.
|