Résumé :
|
Konstantinopolis; zaman içerisinde yarımadanın üçüncü, dördüncü ve beşinci tepeleri boyunca batıya doğru genişledikçe, suyun kente daha yüksek seviyeden aktarılma gereksinimi doğmuştu. Ancak, Konstantinopolis'in yer aldığı yarımadada tatlı su kaynakları yoktu, bu nedenle kent nüfusunun ihtiyacı olan su, uzun mesafeli iletim hatlarından sağlanmaktaydı. Çeşmeleri, havuzları, bahçeleri ve hamamları ile önemli bir tüketici olan büyük saray'ın ise gündelik ihtiyaçlarının karşıanabilmesi için düzenli su temini gerekmekteydi. Sultanahmet çevresindeki su teminine yönelik bu ihtişamlı yapılardan günümüze ancak sınırlı sayıda kalıntı kalabilmiştir.
|