Titre : | Dosya: Küreselleşen Dünyada Yeni Bir Sınıf : Prekarya (2018) |
Auteurs : | Kolektif, Auteur |
Type de document : | Article : texte imprimé |
Dans : | Varlık (1324, 01/2018) |
Langues: | Turc |
Mots-clés: | küreselleşme / kapitalizm / politika / siyaset / toplumsal sınıf / prekarya / neoliberalizm / fordizm / gazetecilik |
Résumé : |
Küreselleşen Dünyada Yeni Bir Sınıf: Prekarya – Nilgün Tutal Sayfa:4
Gerçek sonrası, sanat sonrası… Ve ardından bu sayıda post-fordist çalışma dünyası ve ilişkileri. Uyumlu ve yüzü utançla hiç kızarmayan sosyal bilimcilerin eşitliğin, özgürlüğün ve keyfin egemen olacağı ütopyanın gerçekleştiğine inandıkları bilgi çağı, dijital çağ ya da (sanayiye dayalı üretim toplumunun karşıtı olarak) hizmet toplumu. Öncelikle kehanetleri farklı boyutlarıyla ele almaya çalıştık. Piyasa-Bilgi-Teknoloji Üretimi Üçgeninde Üniversite – İncilay Cangöz Sayfa:6 Büyük anlatıların bittiği öne sürülürken, sınıf temelli analizler çoktan modası geçmiş ve toplumu açıklamada yetersiz teoriler olarak nitelendiriliyor. Buna karşın, toplumda gelir dağılımındaki eşitsizlik, yoksulluk, şiddet, ayrımcılık, işsizlik, kırılgan demokrasi kültürü gibi pek çok toplumsal meselede bilimsel çalışma yapmak pek itibarlı bulunmadığı gibi, iktidardışı gruplarla çalışmak da gerekli ve önemli görülmüyor. Üniversitelerin entelektüel sermayesinin bilgi ekonomisinin motoru olarak yeniden konumlandırma sürecine destek olması ve süreci kolaylaştırması bekleniyor. Bu durumda, bilimsel bilgi üretiminin felsefesi ve politikası da ticarileşiyor. Simit, Minga, İşsizlik Yani Gazetecilik! – Korkmaz Alemdar Sayfa:9 90’lı yıllarda medya siyaset ilişkisi öylesine içli dışlı hale geldi ki gazetecilerin bir bölümü ücretlerini telif olarak alabilmek olanağına kavuştu. Yüksek maaştan kesilen vergi, sigorta, emeklilik kesintilerinin azaltılması demek oluyordu bu. Asgari ücretle çalışır görünen üst düzey gazeteciler asıl gelirlerini sadece yüzde 12 kesintisi olan telif adı altında almaya başladılar. Kamusal hizmet sayılan gazetecilik kendi çıkarlarının peşinde koşmaya başlamıştı. Preker Zamanlarda Gazeteci Emeği: Bir Mesleği Emek Bakımından Tartışmak – Sarphan Uzunoğlu Sayfa:14 Prekerler emeği ucuzlatılan, esnekleştirilen, formel çalışma düzenine bağlı olmayan ya da devlet/şirket politikalarıyla formel çalışma düzeninden koparılmak istenen, darbe, kanun ve kararnamelerle örgütsüzleştirilerek sendika gibi güvencelerden tamamen arındırılan, mesleklerini kaybettiklerinde sosyal güvencelerinin yanı sıra hayat standartlarını ve sosyal gruplarındaki konumlarını da kaybedenlerdir. Dijital Oyun Endüstrisinde Çalışma Aşkı ve Güvencesizlik – Ergin Bulut Sayfa:18 Oyun endüstrisi çalışanları güvencesizliklerine rağmen, oyun ve çalışma aşkı yüzünden, girdikleri istihdam ilişkisinde kendilerini oyun stüdyosunun sahipleriyle eş düzeyde görüyorlar. Öyle ki, başka bir endüstride daha güvenceli bir işte çalışmaktansa, oyun endüstrisinde güvencesiz ve daha kötü koşullarda çalışmayı tercih edebileceğini söyleyen kalite kontrol işçileri var. İş aşkı fazla olunca, emeğe dair bakış açısı da daha bireysel oluyor ve apolitikleşiyor. Kapitalist Aklın Anahtarları Şıngırdar – Nilgün Tutal Sayfa:22 Post-fordizmin zihin emekçileri, uyumak ve yemek için bile yeterli zaman bulamıyor. En basit gibi görünen arzuları, iş yaşamı dolayısıyla ellerinden alınmış. Sabahın erken saatlerinde, altıya doğru gün ağarmadan çalışmaya vasıfsız ve vasıflı işçiler birlikte başlıyor. Hepsi uykusuz. Bu iki emekçi grubunu birbirinden giyim tarzları ayırıyor. Karanlıkta iş sahibi gelmediğinden kapalı kapının önünde onun açılmasını bekleyen işçiler var. Vasıflı işçiler kapı önünde beklemiyor, neon ışıklarıyla karanlığa göz açtırmayan plazalardaki işyerlerine kart ya da parmak basarak giriyorlar. |
Nature du document : | Documentaire / Kaynak veya belgesel |
Genre : | Makale |
Exemplaires (1)
Code-barres | Cote | Support | Localisation | Section | Disponibilité |
---|---|---|---|---|---|
31663 | 800 VAR | Périodique | Archive / Arşiv | Périodiques / Süreli Yayın | Disponible |