Résumé :
|
Dersim'e ilk kez 1937'de harekât yapıldığında kamuoyuna "cahil", "geri kalmış", "eşkıyalık yapan", "hain" bir gruba karşı düzenlenen bir askerî operasyon olarak yansıtıldı. Bu algı uzun yıllar boyunca da değişmeden kaldı. Ne var ki, Dersim olaylarının etraflıca incelenmeye girişilmesiyle bilinmeyen ya da yanlış bilinen birçok gerçek gün yüzüne çıkmaya başladı. Taha Baran, Basında Dersim kitabında Dersim ve Dersimli hakkında yaratılan yanlış algının nasıl inşa edildiğini, nasıl sürdürüldüğünü ele alıyor. 1937 Ocak ayından 1938 Ocak ayına kadar on bir farklı gazetenin tüm sayılarını inceleyen Baran, Dersim olaylarının gazeteler tarafından temsil biçimlerini; haber ve yazıların hangi imgeler, zihinsel kodlar ve düşünce kalıpları etrafında şekillenerek aktarıldığını değerlendiriyor. Ölümlerin nasıl meşrulaştırıldığını, Dersim'in ve Dersimli'nin yok edilmesi gereken bir "iç düşman" olarak nasıl kodlandığını, "iç oryantalist" bakış açısının hâkimiyetini, kapalı devre sansürü, sorgusuz kabul edilen devlet söyleminin medya söylemi haline gelerek kendini tekrar tekrar üretmesini, bunları yaparken içine düşülen tutarsızlıkları dönemin medyası üzerinden izlemek için iyi bir kaynak.
|