Résumé :
|
Gerek tarihî gerekse meşhur "jeopolitik konumu" ile -bizzat Ortadoğulu sayılmayacaksa- Ortadoğu ile yakın bağları bulunan Türkiye'de, bu beşerî coğrafyayla ilgili büyük bir bilgi ve ilgi boşluğu olduğu ortada. Yakın çağlarda Ortadoğu'nun nüfusça en büyük etnik bileşeni olan Araplar hakkında ise bu tutum küçümseyici, kimi zaman da aşağılayıcı bir kayıtsızlık boyutuna ulaşmakta. Modern Arap tarihinin ve düşüncesinin önde gelen uzmanlarından Albert Hourani'nin bir kaynak eser niteliği taşıyan Arap Halkları Tarihi adlı kitabı, bu nedenle Türk okurlar açısından özel bir değer taşıyor. Bu çalışma, Arap halklarının çağlar boyu hikayesi üzerinden, bir Ortadoğu tarihi olarak da okunabilir. Kitap, Arap dünyasının sadece Maşrık'ını değil Mağrib'ini de içeriyor. Ve elbette İslâm dünyasının tarihî gelişmesi içindeki önemli bir tarih ve coğrafya kesitine bakıyor. İslâm'ın oluşumundan 1980'lerin sonuna kadar uzanan uzun dönemde, imparatorluk ve devlet haritalarıyla özetlenemeyecek düşünsel, toplumsal, kültürel haritaların oluşumunu ve değişimini önümüze seren Hourani, resmi ve dar siyasî tarihçiliğe sıkışmayan tarih yazımının imkânlarını gösteriyor: Sadece Emevi halifelerinden değil, Endülüs'ten Bağdat'a şehir hayatından da, sadece cihad ve gazâdan değil sınıf oluşumlarından da, sadece Panarabizm'in simge önderi Abdül Nasır'dan değil efsanevî şarkıcı Ümmü Gülsüm'den de bahseden bir tarih.
|