Détail de l'auteur
Auteur Sait Faik Abasıyanık (1906-1954) |
Documents disponibles écrits par cet auteur (13)
Faire une suggestion Affiner la recherche
texte imprimé
texte imprimé
22 nouvelles consacrées aux oubliés de la vie : un narrateur qui tente de percer le secret d'un café-refuge ; un vieillard, qui fait le tour des îles pour carder des matelas et des duvets et qui meurt sur l'embarcadère ; deux marchands de journa[...]texte imprimé
Four well-known stories about typical Turkish family life in İstanbul and in the country. This edition includes black and white illustrations, classroom questions and a glossary.texte imprimé
Havuz Başı, Türk yazar Sait Faik Abasıyanık'ın 1952 yılında yayınlanan hikâye kitabı. Bu kitapta yazarın eski ve yeni yirmi üç öyküsü yer alır. Sait Faik Havuz Başı'nda okuyucuya kendisini anlatır, içini döker gibidir. Son kitaplarında yer alma[...]texte imprimé
Au large d'Istanbul, un pêcheur solitaire et une mouette boiteuse dialoguent. Nouvelle tirée du recueil Un serpent à Alemdag.texte imprimé
Un voyage au coeur d'Istanbul. Ses quartiers, ses rues, où cohabitent pêle-mêle Turcs, Juifs, Levantins, petits commerçants et humbles artisans, porteurs et joueurs de saz.texte imprimé
1953 yılında yayımlanan bu romanı yeniden gözden geçirilerek yayına hazırlandı. Mektupşar, manüskriler ve gün ışığına çıkmamış metinler sırada....texte imprimé
Sait Faik bu kez bir ay boyunca izlediği adliye mahkemelerindeki “tutukluların” öykülerini yazıyor. Bu kişiler Sait Faik’in bildik evreninin bildik yüzleri: kimsesizler, yoksullar, işsizler, balıkçılar, oyun olsun diye hırsızlık yapan çocuklar..[...]texte imprimé
Bu kitapta sanatçının tek romanı, aslına uygun biçimde ve asıl adıyla yer almıştır. Bütün Öteki Eserleri.texte imprimé
texte imprimé
Un homme erre dans Istanbul, la nuit. Il pense à son ami Panjo, rencontre d'autres hommes, d'autres solitudes et fraternise avec les chiens des rues.texte imprimé
Küçük hikâyeler.texte imprimé
"Sait Faik yolda, sinema önünde, otobüste, köprü üstünde, vapurda, Gülhane Parkı’nda, ne bileyim bir dükkânda ya da İstanbul’un en kıyıda köşede kalmış bir yerinde rastladığı insanları kollarından tutup öykülerine sokuşturur. Tabii, bu öyküleri[...]