Résumé :
|
Felsefenin ne olduğu sorusuna karşılık olarak verilen sıradan yanıtlar genellikle bu konudaki kafa karışıklığını açıkça ortaya koyar: Pek çok kişiye göre, soğuk, anlaşılmaz, işe yaramaz bir boş laf kalabalığıdır felsefe. İnsanı yaşamdan uzaklaştıran bir yanı vardır her zaman. Üstelik çoğunlukla, pratikteki hiçbir sorunu çözmeye de yaramaz. Her zaman, yapacak, felsefeden “çok daha önemli” şeyler vardır! Diğer yandan aynı kimseler, hatta kurumlar sıklıkla, bağlı bulundukları “felsefe”lerinden söz açmaktan geri durmazlar.
Bir muammaya dönüşen felsefe gerçekten de bu kadar değersiz, işe yaramaz ya da vazgeçilmez bir şey midir? Felsefe olmasa hayatımızdan bir şeyler eksilir miydi? Yoksa, dudak bükülen felsefeye, gereken değer verilmediğinden mi bir aşırılıklar çağında yaşıyoruz? İoanna Kuçuradi’den Betül Çotuksöken’e, Uluğ Nutku’dan Doğan Özlem’e, Sevgi İyi’ye, Ahmet İnam’dan Çetin Veysal’a Türkiye’nin filozofları bu ve benzeri soruları aydınlatmaya çalışıyorlar.
|